Malcolm X - Amerika'ya Meydan Okurken

Kitap Malcolm X'in 1960 ile ölümüne dek olan zaman içerisinde yapmış olduğu çeşitli konuşmalardan oluşuyor.
Her bölümün başında konuşmayla ilgili bilgilere ve fotoğraflara yer veriliyor.

Malcolm zencilerin 400 yıl evvel çalıştırılmak üzere Amerika'ya getirilerek köleleştirildiğini dile getiriyor.
Batı'nın askeri ve siyasi gücünün Asya ve Afrika toprakları üzerine inşa edildiğini ifade ediyor.
400 yıllık köleliğin bedeli olarak ise ABD'nin zencilere toprak vermesi gerektiğini söylüyor. Hıristiyan dünyasının siyahlara adaleti sağlayamadığını belirtiyor.
Beyaz adamla birlikte yaşamak istemediklerini ve herkese kendisine ait olanın verilmesi gerektiğini dile getiriyor.
Entegrasyon politikalarına sert bir şekilde karşı çıkıyor. Ayrılığın hem siyahilerin hem de ABD devletinin geleceği açısından kaçınılmaz olduğunu iddia ediyor.
Zencilerin sorununun 'beyaz kafalı' diye nitelediği beyni yıkanmış, siyah olmaktan utanan siyahilere kulak verilerek ve onları muhatap alarak çözülemeyeceğini belirtiyor.
Entegrasyon çalışmalarına ayak uyduran, beyaz adama kendisini değerlerinden taviz vermek pahasına kabul ettirmeye çalışan siyahileri hasta olarak nitelendiriyor.
Malcolm, Amerikan devletinin başka bir ülke liderini hedef aldığında bunu basın üzerinden gerçekleştirdiğini söyleyerek adeta günümüze ışık tutuyor. Amerika'nın kendi halkını arkasına alan liderleri diktatör olarak tanımlayarak ülkelerin egemenliğine müdahale ettiğini dile getiriyor.
Basının mağduru suçlu, suçluyu mağdur gösterme gibi bir işlevinin olduğunu ifade ediyor.
Amerika'nın Asya ve Afrika'da uçaklarıyla yaptığı katliamlar hoşgörülürken, işgal altındako bir halkın direnişinin aşırılık olarak nitelendirilmesine karşı çıkıyor.
Özgürlüğü elde etmek isteyenlerin şiddete başvurmaktan başka çaresi olmadığını vurguluyor. Irkçıların barışçıl ve şiddet içermeyen bir dilden anlamayacağını söylüyor.
Devletin adaleti sağlayamadığı yerde insanların adaleti sağlamak adına her şeyi yapmakta haklı olduklarını dile getiriyor. Yeteri kadar radikal olmadıkça özgürlüğün elde edilemeyeceğini söylüyor.
Hıristiyan dininin, siyah adama cenneti ahirette araması gerektiğini dikte ettiğini, diğer yanda beyaz adamın cenneti yeryüzünde yaşadığını söylüyor.  Hıristiyanlığın siyahilerin beynini yıkamak için kullanıldığını dile getiriyor. "Özgürlüğünüzü elde ettiğinizde  düşmanların da size duyacaktır" diyor.
Amerikan zencilerinin özgürlüğünün Afrika'daki zencilerin bağımsızlık mücadelesiyle paralel ilerlediğini iddia ediyor.
Elijah Muhammed'in Siyah Müslümanlar hareketinden ayrılış sürecini okuyucuya aktarıyor. Kendisini ırçılıktan alıkoyan şeyin Müslümanlık olduğunu belirtiyor.
Düşmanların ürettiği Afrika modelinin zencilere dayatıldığını ve bundan dolayı zencilerin kendilerinden, kökenlerinden, Afrika'dan nefret ettiğini ifade ediyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bernard Lewis - Bir Ortadoğu Tarihçisinin Notları

İsmail Lütfi Çakan - Ana Hatlarıyla Hadis

İLBER ORTAYLI - MUSTAFA KEMAL ATATÜRK