Alev Alatlı-İşkenceci

Eserde 27 Mayıs Darbesi sonrası toprak reformuyla yerinden olup İstanbul'a yerleşen bir 'ağa'nın oğlunun serüveni anlatılıyor. Memleketinde el üstünde tutulan bir ailenin büyük şehirde yaşadığı aşağılanma özellikle romanın kahramanı İşkenceci'nin okul hayatı ve öğretmeni üzerinden ele alınmış. İşkenceci'nin öğretmeni üzerinden toplum için bir kabus olabilen 'devlet memuru' ögesi işlenmiş.

Kitap 27 Mayıs-12 Eylül arasındaki siyasi ve toplumsal olaylar hakkında da bilgiler veriyor.

Yeni devlet argümanlarının toplum açısından anlamsızlığını açıklıyor.

Üslup ise Alev Alatlı'nın nasıl Alev Alatlı olduğu konusunda yeterince yol gösterici.

Analizimi kitabın 53. sayfasından bir alıntıyla sona erdirmek istiyorum:

"Zayıf öküzlerin çektikleri cephane yüklü arabaların başında duranlar, ötekilerin analarıydı. Bu analara, 'anneciğim' denmezdi, çünkü onlar çocuklarını okşaya okşaya uyutacakları yerde, donarlarmış, hastalanırlarmış aldırmazlar, battaniyelerini üzerlerinden çeker, 'millet malıdır' diye, kar üstündeki silahların üstüne sererlerdi.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bernard Lewis - Bir Ortadoğu Tarihçisinin Notları

İsmail Lütfi Çakan - Ana Hatlarıyla Hadis

Roger Garaudy - Geleceğimizde İslam Var