Larry Collins, Dominique Lapierre - Kudüs Ey Kudüs

Fransız ve Amerikalı iki yazarın 1972 yılında tamamladığı bu eserde 1948'de kutsal şehir Kudüs uğruna verilen savaş roman havasında anlatılıyor.

Kitabın ilk bölümünde 1947 yılında Birleşmiş Milletler'de alınan Filistin topraklarının Araplar ve Yahudiler arasında paylaştırılması kararının alınma süreci okuyucuyla paylaşılıyor.
ABD'nin paylaşım kararı hakkında ülkeleri olumlu yönde oy kullanmaya davet ederken ekonomik olarak tehdit etmesi tıpkı 2017 yılının sonundaki BM Genel Kurulu'ndaki Kudüs oylamasını hatırlatıyor.

Paylaşma kararının alınmasıyla birlikte 1918 yılında bölgeyi Türkler'den alarak işgal eden İngiltere, güçlerini Mayıs ayında çekeceğini açıklıyor. İngiliz askeri varlığı Arap-Yahudi çatışmalarının önüne geçemiyor.
Mayıs ayında İngilizler'in çekilmesiyle ise büyük savaş başlıyor. İsrail'in bağımsızlığını ilan etmesiyle birlikte Mısır, Suriye, Irak, Ürdün ve Lübnan orduları Yahudiler'i bölgeden silmek amacıyla Filistin'e giriyor.
İnsan ve silah mevcudu açısından İsrail'den kat kat güçlü olan Araplar disiplinsizlik ve plansızlık dolayısıyla çok yavaş ilerleyebiliyor.
Abluka altında kalan Kudüs'teki Yahudiler açlık tehlikesiyle karşılaşıyor. Savaş öncesinde Araplar'ı destekleyen ve savaş esnasında yardım eden İngiltere'nin desteğini çekmesiyle Araplar kazanmak üzere oldukları savaşta ateşkese boyun eğmek zorunda kalıyorlar. Bir aylık ateşkes sürecinde tahkim olunan İsrail ordusu savaşın başlamasıyla Araplar'ı bozguna uğratıyor. Uluslararası camianın baskısıyla ateşkes sağlanıyor ve meşhur 1967 öncesi sınırlar oluşuyor. Kutsal şehir Kudüs bir 19 yıl daha Araplar'ın egemenliğinde kalıyor.

Kitap 1948 savaşı ve Filistin toprakları hakkında detaylı bilgi sahibi olmamızı sağlıyor. Savaş sırasında Ruslar'ın İsrail'i, İngilizler'in Arapları desteklediğini, Amerika'da ise soruna Beyaz Saray ve Dış İşleri'nin yaklaşımlarının farklı olduğunu öğreniyoruz.
Arap ordularının Arap komutandan yoksun olduğuna şahit oluyoruz.
Arap liderlerinin bugün yaptıkları gibi Kudüs'ü kişisel çıkarlarına alet ettiklerini görüyoruz.
Bölgedeki Hıristiyan Arap nüfusunun Müslüman Arap nüfusu kadar mevcudiyetinin olduğunu ve onların da Yahudiler'e karşı mücadele ettiğini öğreniyoruz.
İsrail ve yirminci yüzyıl Arap tarihine damga vuran şahsiyetleri tanıyoruz.

Kitapta birçok harita ve fotoğraf kullanılıyor. Kitabın sonunda ise Filistin'le ilgili bir kronoloji ve kitapta adı geçen kişilerin 1971'deki durumlarını anlatan bir bölüm yer alıyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bernard Lewis - Bir Ortadoğu Tarihçisinin Notları

İsmail Lütfi Çakan - Ana Hatlarıyla Hadis

İLBER ORTAYLI - MUSTAFA KEMAL ATATÜRK