Nihal Atsız - Turancılık, Milli Değerler ve Gençlik

Nihâl Atsız'ın bu eseri; Turancılık, milli değerler ve Türkçülük mücadelesi başlıklı üç bölümden oluşuyor. Kitap Atsız'ın dergilerde yayınlanmış olan yazılarından oluşuyor.

Turancılığı özetle Türkleri tek devlet çatısı altında birleştirmek olarak tanımlıyor.
Milletlerin milli hedefleri olmadan yaşayamayacağını, Türklerin milli hedefinin de Turan olduğunu ifade ediyor.
Turan'ın sadece kültür alanından birleşmekten ibaret olmadığını; siyasi ve sosyal birlik olmadığı müddetçe kültürel birliğin sağlanamayacağını söylüyor.
Turan ülküsünün başarayıya ulaşamamasının sebebinin ülkünün kendisinden değil Turancılardan kaynaklandığını söylüyor.
Turancılığın romantik bir hayak değil gerçeğe ulaşabilecek bir ülkü olduğunu belirtiyor.

Milli değerler bölümüne Avrupa ile temasa geçen insanların milli benliklerini yitirmelerinden yakınarak başlıyor.
Maneviyat ve milli değerlerin insanı hayvandan ayıran başlıca özelliklerden olduğunu söylüyor.
Milli kültürünü yitiren bir milletin yıkılmaya mahkum olduğunu dile getiriyor.
Milli ekonomi bölümüne geniş bir yer ayırıyor ve tavsiyelerini sıralıyor. Memleketi korumanın yolunun milli iktisatı korumaktan geçtiğini dile getiriyor.
Münevver (aydın) tanımını yapıyor ve münevverin halka yakın olmasının hayati öneminden bahsediyor.

Son bölümde başbakan Şükrü Saraçoğlu'na Türkçülükle ilgili yazdığı uzun mektuplara yer veriyor.
Komünizme eleştiriler yöneltiliyor ve en sert şekilde mücadele edilmesi gerektiği konusunda hükümete uyarılar yapılıyor.
Hükümete aktif dış politika gütmesi gerektiği telkin ediliyor.
Hümanizmin koca bir yalan olduğunu, milletler arasındaki düşmanlığın insanlığın sonuna kadar baki kalacağını iddia ediyor. Birleşmiş Milletler idealinin bizzat üyeleri tarafından ayaklar altına alındığını ve bu idealin başarıya ulaşamayacağını açıklıyor.
Demokrat Parti'nin iktidara gelmesini değerlendirdiği yazıda tek parti iktidarını şiddetle eleştiriyor. 1923-1950 dönemini gayrımeşru ve müstebit bir diktatörlük olarak niteliyor. Cumhuriyetin gerçek manasıyla 14 Mayıs 1950'de kurulduğunu dile getiriyor.
Kitabın son kısmında Abd'ye ve Yahudiler'e karşı son derece sert eleştirilerin yapıldığı yazılae yer alıyor.

Kitapta yazarın 1931'den 1975'e dek yazmış olduğu yazıların bir bölümü yer alıyor. Bu yazılar arasında dönemin güncel meseleleriyle ilgili konular da mevcut.
1970'lere doğru yazı dilinin biraz sadeleştiğini görüyoruz.
Atsız'ın BM, Abd ve Yunanistan'la ilgili değerlendirmeleri dikkate değer.
BM'nin dünya barışını sağlama iddiasının safsata olduğunu, Abd'nin Türkiye'ye gerçek bir müttefik olmadığını, Yunanistan'ın Türkiye'nin içinde bulunduğu her krizi askeri olarak değerlendirme yönünde adımlar attığını ifade ediyor.
Her üç mesele de o zaman olduğu gibi bugün de Atsız'ı haklı çıkarıyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bernard Lewis - Bir Ortadoğu Tarihçisinin Notları

İsmail Lütfi Çakan - Ana Hatlarıyla Hadis

Roger Garaudy - Geleceğimizde İslam Var