YOLDAKİ MÜHENDİS - ABDULLAH GALİP BERGUSİ



Bu eser, Kuveyt'te doğup büyüyen Körfez Savaşı'yla birlikte Ürdün'e göçen Filistinli Abdullah Galip Bergusi'nin otobiyografik çalışması. Kitap birkaç önsözle başlıyor ayrıca bir de Türkçe önsöz mevcut.


Kitap Bergusi'nin kızı Tâlâ'nın babasına sitem dolu mektubuyla başlıyor. Bergusi ise kızına cevap olarak hayat hikayesini anlatmaya başlıyor.


Kuveyt'te doğan Bergusi, Birinci İntifada'da Filistin'deki akrabalarının şehit olmasına kadar Filistinli bir aileye mensup olduğunu bilmemektedir. Filistinli olduğunu öğrendikten sonra ise Filistin aşkıyla yanmaya başlar. Tablolara Filistin'in sembollerini kazımaya başlar.


Bergusi judo, tekvando gibi sporlara meraklıdır. Kendisini ilerde Kassam'ın mühendis komutanına dönüştürecek teknoloji sevdası da yine küçük yaşlarda başlamıştır.


Ürdün'de başarısız bir ticaret girişiminde sonra bir arkadaşıyla çalışmak için Kore'ye giden Bergusi burada hem bol miktarda para kazanıp hem de Korece öğrenir. Aynı zamanda teknolojik olarak da kendini bir hayli geliştirir. Bir mühendislik okuluna yazılıp epey ilerleme sağlar.


Koreli biriyle evlenen Bergusi Ürdün'e döndüğünde maddi olarak refaha kavuşmuştur fakat eşiyle aile baskısından dolayı ayrılır. Daha sonra Filistinli bir kızla evlenmek için babasıyla Filistin'e gider. Bu yolculuk vatanına yaptığı ilk yolculuktur. Kudüs'te farklı bir ruh haline bürünür ve eşiyle beraber Filistin'e yerleşmeye karar verir.


Şehit Yahya Ayyaş'tan gelen emanetin kendine ulaşmasıyla direnişe başlar. Hamas içerisinde de mühendislik görevine patlayıcı madde hazırlamakla devam eder. Birçok büyük çaplı şehadet eyleminin planlayıcısı ve uygulayıcısıdır. Bu süreçte eşinden ve çocuklarından da uzak kalmaktadır. Hem siyonist işgal güçleriyle hem de işbirlikçi Filistin rejimiyle mücadele etmektedir.


Bir casusun tuzağa düşürmesiyle işgal kuvvetleri tarafından yakalanır. Ağır işkencelerden geçirildikten sonra Filistin tarihinin en ağır cezasına çarptırılır: 67 müebbet ve 5200 yıl hapis cezası. Hapishanede daha önce bildiği Korece ve İngilizce'ye bir de İbranice'yi ekler. Kitaplar yazmaya başlar. Bu eserini de kızı Tâlâ'ya ithafen hapishanedeyken yazar.


Bergusi 2012'de kaleme aldığı bu eserde Mısır devrimine ve Muhammed Mursi'ye selam yolluyor. Türkiye'deki yönetimle askerin kışlasına nasıl çekildiğine vurgu yapıyor. Suriye'de zalim Esed'in en kısa sürede devrileceğini söylüyor. Maalesef aradan geçen 6 yılda Mursi'ye darbe yapıldı, Türkiye'de kışlasından çıkan hainler insanlara ateş kustu, Suriye'deki zalim katliama devam ediyor.


Bu eserde Filistin direnişinin özetini görüyor gibiyiz. Tüm teknolojik, ekonomik, siyasal zayıflığına rağmen sapan taşlarıyla düşmanı korkutan Filistin halkının mücadelesine tanıklık ediyoruz.


Abdullah Bergusi bu eseriyle esaret altındayken özgürlüğe nasıl erişileceğini anlatıyor.


Kardeşim sen parmaklıklar arkasında da olsan özgürsün. Kardeşim sen prangalara vurulsan da özgürsün.

Sen Allah'a bağlandığın zaman sana kölelerin tuzağı ne zarar verebilir ki?

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bernard Lewis - Bir Ortadoğu Tarihçisinin Notları

İsmail Lütfi Çakan - Ana Hatlarıyla Hadis

Roger Garaudy - Geleceğimizde İslam Var